İngiliz gazeteci ve analist, Middle East Eye Genel Yayın Yönetmeni David Hearst, Batı medyasının neden Erdoğan’a karşı olduğunu analiz etti.
“Türkiye seçimleri: Avrupa neden Erdoğan’ın kaybetmesini istiyor”başlıklı bir makale yazdı.
“The Economist, seçilmiş bir devlet başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı açıkça ifade ettiği nefretiyle kendini aştı”Hearst, Türkiye’de seçimlerin özgür ve demokratik bir ortamda yapıldığına dikkat çekti.
Türk seçmeninin katılım oranının yüksek olduğunu yazan Gönüller, Erdoğan’ın 7. seçimine gireceğini söyledi:
“Bu, Economist’in 1994’te İstanbul belediye başkanı seçilmesinden bu yana diktatör dediği Erdoğan’ın düzenlediği yedinci serbest seçim olacak.”
BATI MEDYASININ İKİ YÜZÜ
Hearst, Economist dergisi tarafından “diktatör” olarak nitelendirilen ve sürekli hedef tahtasına oturtulan Erdoğan’ın neden hedef tahtasında olduğunu anlattı.
Ortadoğu’da serbest seçimlerin nadiren görüldüğünü yazan Hearst, Sisi ve Selman’ın antidemokratik yaklaşımlarını örnek vererek, “Batı medyası bunları neden görmüyor?” diye sordu:
“Orta Doğu’da serbest seçimler çok nadirdir.”
“Böyle seçimlerin olduğu tek bir Arap ülkesi bilmiyorum. Hepsi düzmece. The Economist, Der Spiegel, Le Point hepsi bunun farkında. O zaman neden Türkiye’ye düşmanlar?”
“Bin Selman’ın Kaşıkçı’ya yaptıklarını, Sisi’nin aralarında gazeteciler ve insan hakları savunucularının da bulunduğu 81 kişiyi sözde terör listesine eklediğini biliyoruz. Cezaevlerinde 60 bin siyasi tutuklu ölüyor. Bunlarla ilgili manşetler, yazılar nerede? Batı medyası Bunun sebebi Erdoğan mı otoriter olmak mı yoksa bağımsız ve Müslüman olmak mı?”
Der Speiegel’in Erdoğan’ı başında kırık bir hilalle tahtta otururken resmettiğini söyleyen Hearst, aynı yayının Netanyahu için yapılması durumunda ne olacağını sordu:
Der Spiegel, teröristler ve faşistlerle ittifak halinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu parçalanmış bir Yahudi tahtına oturtsaydı ve Davut Yıldızı onun arkasından parçalansaydı ortaya çıkacak kargaşayı hayal edebiliyor musunuz?
Yazısında Erdoğan’ın Müslüman kimliği nedeniyle Avrupa medyasında tehdit olarak görüldüğünü yazan Hearst, Avrupa’nın psikolojisinin bozulduğunu söyledi:
Sadece otokrat olarak etiketlendiği için değil, aynı zamanda Müslüman olduğu için de Avrupa demokrasisi için bir tehdit olarak görülüyor. Bu yorum, zihinsel çöküşün sancıları içindeki bir Avrupa zihniyetini ortaya koymaktadır.
Batı’nın Erdoğan düşmanlığının altında Erdoğan’ın ülkeyi kalkındırma amacının olduğunu yazan Hearst, şu ifadeleri kullandı:
“Batı’nın Erdoğan’a bu kadar düşmanca davranmasının asıl sebebinin Erdoğan’ın otoriterliği veya özgür basın üzerindeki baskısıyla hiçbir ilgisi olmadığını zor yoldan öğrenecekler.
Bunun nedeni, Erdoğan’ın Türkiye’yi kendi güçlü silahlı kuvvetleriyle bağımsız bir devlet haline getirmesidir. Bu yüzden Batı’da çok fazla düşmanı var.”
Hearst, Batı medyasında yer alan muhalefetin Türk seçmeni tarafından tepkiyle karşılandığını ve mitinglerin dolu olduğunu yazdı:
Avrupa’dan gelen düşmanlık yağmuru Türkiye’de de dikkatlerden kaçmadı.
Erdoğan, İstanbul’un eski Atatürk Havalimanı’nda kitlesel bir miting düzenlediğinde yüzbinlerce insan ayağa kalktı. Rakamlar tartışmalı, ancak artık muhalefetin kontrolündeki bir şehirde kalabalığın boyutu herkesi şaşırttı.
