Can Çelebi’nin Bodrum Terzi’den sonra kaleme aldığı Bodrum Hoşu, bir romana sığmayacak hayatları, dinledikçe büyüyen bir peri masalı gibi anlatıyor.
Devrimler, ölümün bile beraberinde götüremeyeceği felaketler, miras kalan kaygılar, sevdiklerinden ve bildiklerinden koparılan mülteciler ve umut etme cesaretini bulabilenlere dair sarsıcı bir hikayenin sonraki durağı.
Çelebi’nin kökleri Bodrum’a uzanan etkileyici hikayesi, Bodrum Terzi’nin ardından Bodrum Hoşu ile devam ediyor. Altı kadının geçmişe, bugüne ve geleceğe uzanan hikayeleri birbirine ince ama kopmaz bağlarla bağlıdır.
Geçmişin yüklerini ve mirasını hatırlatırken hüzünlendiriyor beni; Bodrum Hoşu, bugünün gelişimini ve gelişimini anlatırken gülümseten, yarının olanakları için umut veren eşsiz bir roman.
Sayfa: 368
Etkileyici dil, şiirsel anlatım…
Etkileyici dili, şiirsel anlatımı, zengin olay örgüsü ve sıra dışı karakterleriyle hikayenin devamını merak ederken ve hiç bitmesini istemeyerek okuyacağınız bir roman.
Kitaptan…
Uzun yıllar önceydi. Kimsenin acı çekmediği bir dünya hayali kurmanın, düşünmenin suç olduğu yıllardı. Bodrum artık işgal edilmemiş, boyanmamış, dönüştürülmemiş bereketli bir Ege kasabası iken, altı hanımefendinin hikayesinin kara kutusu olmuştur. Hayriye, hayatı tükendiği yerden dirilten, çalışan, büyüten, besleyen, güzelleştiren, dağ gibi güçlü, dağ kadar yalnız bir Yörük hanımı. Seçtiği hayatlarla nice mutlulukları yarıda kesen Bodrum Terzisi Güngör Hanım olası mutlulukların düşmanıydı. Annesinin kaygılarına mahkûm olan Aynur, kanatlarından tuttuğu kızı Kübra’yı. Geçmişin acısını hep canlı tutan Sevda. Aşkı uğruna ihanete göğüs geren Gönül. Son umutları, yalnızlıkları, korkuları, mücadeleleri, hikayeleri hep birbirine bağlı altı hanım. Her insanın cesareti kadar yer kapladığı bu dünyaya unutulmaz bir masal bıraktılar.
Kitap sayfası için iletişim:
